The Ottoman government, against numerous rebellions that began after 1890 and promptly following Armenian massacres which resulted in the murder of tens of thousands of Turks, contented with informing most important persons of Armenian congregation and Armenian deputies that "Government will take the necessary precautions if Armenians continue to stab in the back and assassinate the Turks". However, it became a necessity to secure behind the borders because the army was in war at various fronts, the events did not stop but increased and assaults towards defenseless Turkish women and children increased.
With this aim, on April 24, 1915 the Armenian Committees were closed and 2345 of their directors were arrested due to the crime of carrying out activities against the government. April 24, which is commemorated annually as the "Anniversary of Armenian Massacre" by the Armenians abroad is this date when the 2345 revolutionary committee members were arrested and it has no relation with deportation.
However, the Armenian revolutionary committee members who propagandize even the unfounded events by exaggeration, promptly made a move to propagandize these mentioned arrests. As a matter of fact, Ecmiyazin Catholicos Kevork sent the telegraph below to the President of USA:
"Dear President, according to the last news we got from Turkish Armenia, the massacre began there and an organized terror endangered the presence of the Armenian people. At this critical moment, I am addressing to the noble feelings of your Excellency and great American Nation and in the name of humanity and Christianity belief requesting you to promptly interfere by means of your great Republic's diplomatic representatives and protect my people in Turkey who are left to violence of the Turkish fanaticism.
Kevork, Archbishop and Catholicos of all Armenians."
Pursuant to the telegraph of Archbishop Kevork, Russia's Washington Ambassador got in contact with USA and thus, April 24, which is the day when Armenian committee members dealing with illegal works were arrested was propagandized to world's public opinion as "the day on which Turks massacred Armenians".
REFERENCE:
Gürün, Kamuran, Ermeni Dosyasi, TTK Basimevi, Ankara, 1983, s.210-211
24 NİSAN 1915
Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirmekle yetinmiştir. Ancak, olaylar durmak yerine giderek yoğunlaşınca, ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur.
Bu maksatla, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. Osmanlı Hükümeti'nin bu kararı üzerine hareket geçen Eçmiyazin Katalikosu Kevork, ABD Cumhurbaşkanı'na şu telgrafı göndermiştir:
"Sayın Başkan, Türk Ermenistanı'ndan aldığımız son haberlere göre, orada katliam başlamış ve organize bir tedhiş Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur. Bu nazik anda Ekselanslarının ve büyük Amerikan Milletinin asil hislerine hitap ediyor, insaniyet ve Hıristiyanlık inancı adına, büyük Cumhuriyetinizin diplomatik temsilcilikleri vasıtasıyla derhal müdahale ederek, Türk fanatizminin şiddetine terkedilmiş Türkiye'deki halkımın korunmasını rica ediyorum."
Başpiskopos Kevork'un telgrafını, Rusya'nın Washington Büyükelçisi'nin ABD'deki temasları izlemiştir. Bütün olup biten, yasadışı Ermeni komitelerinin kapatılması ve elebaşlarının tutuklanması olmasına rağmen, olayı bir "katliam" gibi göstermeye çalışan Ermeniler, başta ABD ve Rusya olmak üzere, çeşitli sömürgeci devletleri kendi saflarına çekmeye çalışmışlardır.
Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Görüldüğü gibi bu tarih, sözde soykırım şöyle dursun, sözde soykırım iddialarına temel oluşturduğu iddia edilen "yer değiştirme" uygulamasıyla bile ilgili değildir.
Kaynak:
Gürün, Kamuran, Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s. 210-211