7 Haziran 2008 Cumartesi

ATTACKS ON ARMENIAN CONVOYS AND MEASURES TAKEN BY THE GOVERNMENT - ERMENİ KAFİLELERİNE YAPILAN SALDIRILAR VE BUNA KARŞI DEVLETİN ALDIĞI TEDBİRLER

ATTACKS ON ARMENIAN CONVOYS AND MEASURES TAKEN BY THE GOVERNMENT

Some Armenians have died as the result of the attacks made to some companies during the movement of Armenians towards their new settlement regions, especially by the Arabic tribes between Aleppo - Zor and Armenian committee member Urban. As understood from a coded telegraph dated January 8th 1916, the attacks on the roads between Aleppo and Meskene resulted in the death of many Armenians, (1) and that approximately 2.000 of the Armenians moving from Diyarbekir to Zor and from Saruc to Halep through Menbic road were robbed by the Urban tribes (2).

Again in Diyarbakir region, it has been notified that the gangs and the bandits killed almost 2.000 people including Armenians and Non - Muslims. Upon this event, it has been notified severely that such events should be immediately stopped and peace should be absolutely provided on the route of the companies, otherwise that province would be held responsible for the actions of the bandits. (3)

A coded telegraph sent to Diyarbekir, Mamuretülaziz and Bitlis provinces on June 14th 1915 informing that another company of 500 people were killed as the result of the Kurd attacks between Erzurum — Erzincan road. Upon this event, the use of any kind of instruments against the attacks of the villagers and the tribes and severe punishment of the ones attempting murder and usurpation had been ordered. (4)

The Ottoman government has shown extra ordinary efforts for providing food and the security of the companies while fighting against the enemy. It has shown great sensitivity about the murders and robberies, to which Armenians have been subjected to and tried to provide the safe performance of this transportation. With the instructions written to the administrations in the provinces, to which the transportation was made, the ones attacking the Armenian companies have been punished. The government, following up the precautions taken about this issue, has asked how many were punished harmed to the Armenian convoys, in the coded telegram it sent to Erzurum, Adana, Ankara, Halep, Hüdavendigar, Diyarbekir, Sivas, Trabzon, Konya, Mamoretülaziz provinces and Urfa, Izmit, Zor, Karesi, Kayseri, Kütahya, Maras, Karahisar administrators on September 5 1915. (5)

On the other hand, Investigation Commissions have been established for determining the officers, who showed reluctance or unlawful actions during the transportation of the Armenian companies. A commission consisting of Muhtar Bey, Ankara Province civil service investigator, and Kaymakam Muhiddin Bey, Izmir Gendarme Regional Investigator under the chairmanship of Asim Bey, first chief of Interrogation Court has been sent to Adana, Halep, Suriye, Urfa, Zor and Maras regions (6) and a commission to which Ismail Hakki Bey, member of State Council has also participated, under the chairmanship of Hulusi Bey, chairman of Court of Appeal has been sent to Hüdavendigar, Ankara, Izmit, Karasi, Kütahya, Eskisehir, Kayseri, Karahisar-i sahib and Nigde regions. (7)

A third commission consisting of Nihad, Public Prosecutor of Istanbul Court of First Instance and Ali Naki Bey, a Gendarme Major under the chairmanship of Mazhar Bey, former governor of Bitlis has been appointed in Sivas, Trabzon, Erzurum, Mamuretülaziz, Diyarbekir, Bitlis and Canik regions. In a coded confidential telegraph sent to Mazhar Bey, who was the chairman of this commission and was in Sivas at that time, the commission has been requested to carry out the necessary investigations at the locations they visited and then to report the results of such investigations continuously to the center. (8)

In accordance with the instructions given to the commissions, gendarme, police officers or directors would be sent to the Court Martial in accordance with the result of the investigation to be carried out about them. A list of the ones sent to the Court Martial would be given to the Ministry of Internal Affairs. The results of the investigations to be carried out about the governors and district governors would be first submitted to the Ministry of Internal affairs and the transactions would be carried out in accordance with the order given. If there occurred any misuse among the Court Martial chairmen or members and military officers, those people would be notified to the related army commanderships.

In the light of the reports given by the investigation commissions, many officers misusing their duties (stealing money and goods from the companies, causing the companies be subject to violation because of not performing their protection duties as required, acting in violation of the transportation order) have been discharged. Some of them have been judged at the Court Martial and have been sentenced to heavy punishments. (9)

ERMENİ KAFİLELERİNE YAPILAN SALDIRILAR VE BUNA KARŞI DEVLETİN ALDIĞI TEDBİRLER

Ermenilerin yeni yerleşim bölgelerine nakledilmeleri sırasında bazı kafilelere, özellikle Halep-Zor arasında Arap aşiretleri tarafından yapılan saldırılarda bazı Ermeniler ölmüştür. 8 Ocak 1916 tarihli bir şifre telgraftan anlaşıldığına göre, yapılan araştırma sonucunda Haleb'e bir saat uzaklıktan Meskene'ye kadar olan yollarda aşiretlerin gasp için yaptığı saldırılar sonucu pek çok Ermeni'nin öldürüldüğü(1), Diyarbakır'dan Zor'a ve Saruç'tan Menbiç yoluyla Haleb'e nakledilen Ermenilerden 2.000 kadarının yine Arap aşiretleri tarafından soyuldukları anlaşılmıştır(2).

Diyarbakır bölgesinde Ermeni-gayrımüslim ayırt edilmeksizin, çeteler ve eşkıya tarafından 2.000'e yakın kişinin öldürüldüğü bildirilmiş, bunun üzerine, bu gibi olayların derhal önlenmesini ve kafilelerin geçecekleri yol üzerinde huzurun kesin olarak sağlanmasını, aksi halde eşkıya ve çetelerin hareketlerinden o vilâyetin sorumlu tutulacağı sert bir dille bildirilmiştir(3).

Erzurum-Erzincan arasında 500 kişilik başka bir kafilenin de Kürtlerin saldırısı sonucu öldüğü haberi alınmış, bunun üzerine Diyarbakır, Elazığ (Mamuretülaziz) ve Bitlis vilâyetlerine gönderilen 14 Haziran 1915 tarihli bir şifre telgrafla, göç sırasında yol üzerinde bulunan aşiretler ve köylülerin saldırılarına karşı her türlü yöntemin kullanılması, katle ve gasba yeltenenlerin şiddetle cezalandırılması emredilmiştir(4).

Osmanlı hükümeti, bir yandan düşmanla savaşırken bir yandan da kafilelerin gıda ihtiyaçları ve güvenliklerini sağlamak için olağanüstü gayret göstermiştir. Yerleri değiştirilen Ermenilerin eşkıya tarafından öldürülmeleri veya soyulmaları karşısında her zamanki hassasiyet gösterilmiş ve göçün emniyet içinde yapılması sağlanmaya çalışılmıştır. Göç yolu üzerindeki illerin yöneticilerine yazılan emirlerle Ermeni kafilelerine saldıranların cezalandırılmaları sağlanmıştır.

Bu konuda alınan önlemleri takip eden Hükümet, 5 Eylül 1915 tarihinde Erzurum, Adana, Ankara, Halep, (Bursa) Hüdâvendigâr, Diyarbakır, Sivas, Trabzon, Konya, Elazığ vilâyetleriyle, Urfa, İzmit, Zor, Karesi, Kayseri, Kütahya, Maraş, Karahisar mutasarrıflıklarına çektiği şifre telgrafta, Ermeni kafilelerine zarar verenlerden kaç kişinin cezalandırıldığını sormuştur(5).

Öte yandan, Ermeni kafilelerinin göç ettirilmesi sırasında ihmali veya yolsuzluğu görülen görevlileri belirlemek üzere İnceleme Komisyonları kurulmuştur. Sorgu Mahkemesi Birinci Başkanı Âsım Bey'in başkanlığında Ankara İli Mülkiye Müfettişi Muhtar Bey ile İzmir Jandarma Bölge Müfettişi Kaymakam Muhhiddin Bey'den oluşan bir komisyon, Adana, Halep, Suriye, Urfa, Zor ve Maraş bölgelerine(6); Temyiz Mahkemesi Başkanı Hulusi Bey'in başkanlığında Danıştay üyelerinden İsmail Hakkı Bey'in de katıldığı komisyon Bursa, Ankara, İzmit, Balıkesir (Karasi), Kütahya, Eskişehir, Kayseri, Karahisar-ı Sahip ve Niğde bölgelerine gönderilmişlerdir(7).

Bitlis eski Valisi Mazhar Bey başkanlığında İstanbul Başsavcısı Nihad ile Jandarma binbaşılarından Ali Naki Beylerden oluşan üçüncü bir komisyon ise, Sivas, Trabzon, Erzurum, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis ve Canik bölgelerinde görevlendirilmişlerdir. Bu komisyonun başkanı olan ve Sivas'ta bulunan Mazhar Bey'e 3 Ekim 1915'de "gizli" kaydıyla çekilen bir şifre telgrafta, komisyonların vardıkları yerlerde gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, sonuçlarını devamlı olarak merkeze rapor etmeleri istenmiştir(8).

Komisyonlara verilen emirlere göre; jandarma, polis, memur ve âmirleri, haklarında yapılacak inceleme sonucuna göre Divan-ı Harp'e sevk edileceklerdir. Divan-ı Harp'e sevk edilenlerin bir listesi de İçişleri Bakanlığı'na verilecektir. Vali ve mutasarrıflar hakkında yapılacak incelemelerin sonuçları önce İçişleri Bakanlığı'na bildirilecek ve verilecek emre göre işlemleri yürütülecekti. Divan-ı Harp başkanları veya üyeleriyle askeri memurlardan da suiistimali görülenler bulunursa, bağlı oldukları ordu komutanlıklarına bildirilecekti.

İnceleme Komisyonlarının verdikleri raporlar ışığında, görevini kötüye kullanan (kafilelerden para ve eşya çalmak, gerekli şekilde koruma görevi yapmadığı için kafilelerin tecavüze uğramalarına yol açmak, sevk emrine aykırı hareket etmek gibi) pek çok görevli, işten el çektirildiler. Bir kısmı Divan-ı Harpler'de yargılanarak ağır cezalara çarptırıldılar(9).

KAYNAK:
Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf-; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), TTK Yayını, Ankara 2001.

DİPNOTLAR
1) Şifre Kalemi., nr. 59/244.
2) Şifre Kalemi., nr. 56/140; 55-A/144.
3) Şifre Kalemi.,nr. 54/406; nr. 54-A/73; nr. 54-A/248.
4) Şifre Kalemi., nr. 54/9; nr. 54/162.
5) Şifre Kalemi., nr. 55-A/84.
6) Şifre Kalemi., nr. 56/186.
7) Şifre Kalemi., nr. 56/355; nr. 58/38.
8) Şifre Kalemi., nr. 56/267.
9) Şifre Kalemi., nr. 58/278; nr. 58/141; nr. 55-A/156; nr. 55-A/157; nr. 61/165; nr. 57/116; nr. 57/413; nr. 57/416; nr. 57/105; nr. 59/235; nr. 54-A/326; nr. 59/196.

Hiç yorum yok: